Yeni bir kitap tavsiyesi ile birlikteyiz..
Bu hafta ki kitabımız Trabzon'un medarı iftiharı Nazan Bekiroğlu'nun kaleminden bir deneme türü olan Mimoza Sürgünü adlı kitabımız..
Bir mimoza ağacının gölgesinde insanın içine ve dışına yolculuk...
Bir mimoza gölgesinde parmaklarından damlayan mürekkebe şükran olunacak kadın yazar...
Yalnız Nazan Bekiroğlu'nu okuyupta satırlar arasında kendini kaybolmuş gibi hissetmemek imkansız herhalde.Mimoza sürgününde o kadar samimidir o kadar karşınıza oturmuş da size içini döküyormuş gibidir ki kendisi,sanki her denemede bir sır her sayfada her satırda bir hatırasını anlatır bize.Kısacası şöyle kalabalıklardan kaçıp yatağın bir köşesine çekilip bir dostun sıcak sohbetini dinlemek gibi bir şey.Üstelik sayfalarını defalarca kıvaracağınız,cümlelerin altını defalarca çizeceğiniz bir kitap,yanınıza kaleminizi almayı unutmayın...
Kitap 4 bölümden oluşuyor:
1) Kalp Sathı
2) Defter Kağıdı
3) Seyahat Albümü
4) Dünya Yüzü
Çok yorgunum beni bekleme kaptan.
Bunu yazmak için ne kadar yorgun olmak gerekir?Bunu böyle söylemek için kaç yorgunluktan geçilmiştir?Kaç haberin yalan kaç habercinin kazib çıkması lazım gelmiştir?Ümit nasıl kesilmiş ,bütünüyle iptal edilmiştir gelecek?Geçmiş zaten geçmiştir.ve sen.Bir şarkıyı böylesi dinleyebilmek böylesi anlayabilmek için de ne kadar yorgun olmak gerekir?
Diğer bölümlerini merak mı ettiniz onun için kitaba başvurunuz ;) Çok akıcı ve çabuk okunuyor konular farklı farklı olduğu için merak uyandırıyor
İyi okumalar,iyi yolculuklar dilerim ...
Kitaptan alıntılar ile devam edelim okudukça okuyasınız gelecek elinizden bırakamayacaksınız...
"Anlamışım ki dünya âlem perdesinde ben de gelip geçici,ben de bir gölgeymişim.Asıldan nasibim var ama şimdilik suretmişim.
Öyleyse hepsine âmenna.Değil mi ki seçilmişim .
"Kader var.Kader değişmez deme,kendini küçük,esmanı hor görme,demiş erenler.El-Hak;her an yeniden yaradılış var...
Vallahi ölüm,billahi ölümden sonrası var.
Şükür ki ölüm var."
"....Rabbim! Derin kederler,güceniklikler,sitemler,küskünlükler,kırgınlıklar,cürümler kadar büyük acılar içinden geliyorum.Baştanbaşa hatayım ben de.İyi de benim içimdedir kötü de.Şeytan da benim dilimden konuşur melek de.Habil de benim Kabil de .İsyanım yoktur Sen şahitsin,haşa,ama küstahlığımı,gafletimi,heveslerimi affet.Kapından çevirme geri.Silme kayıtlarından ,beni de hesaplarına dahil et.Bana da "Kulum" de, benide defterine kaydet.
Bana da nasip et.Gidecek yerim yok.Benim de yolumu açık et..."